ENOANT, Ukrayna’nın Kırım bölgesinde özel olarak yetiştirilen ve yaklaşık olarak 26 kilo üzüme denk gelen, Cabernet-Sauvignon cinsi siyah üzümlerin sapı, kabuğu ve çekirdeğinden üretilen sıvı formdaki en güçlü antioksidan besin takviyesidir. Enoant, Magarach Üzüm ve Şarap Enstitüsü tarafından geliştirilmiş ve Crimean Repuclic’teki Sanitary ve Epidemioloji Merkezi tarafından onaylanmıştır. Enoant ve Resveratrol • Siyah üzümün kabuk kısmında yoğun olarak bulunan resveratrol, bitkiler tarafından üretilen fitoaleksin grubu bileşiklerdendir. Bitkilerin hastalık yapıcı faktörlere ya da aşırı ultraviole ışığa maruz kalması durumunda, dayanıklılığı artırmak amacıyla sentezlenir. • Resveratrol, üzümün yetiştiği toprak, nem koşulları ve güneş miktarına bağlıdır. Doğal, koşullarda, güneşle, soğukla, virüs ve mantarlarla mücadele ederek büyüyen üzümlerin kabuk, yaprak ve gövdelerinde resveratrol daha fazla miktarda bulunur. Üzümün derisinde bulunan oran 50-100 microgramdır. Enoant’ın içindeki resveratrol oranı Eskişehir üniversitesi bitkisel araştırma merkezinde HPLC methoduyla 23mikrogram/ml olarak tespit edilmiştir. EnoantQuersetin, kateşin, tanin, proantosiyanidin, epikateşinlerin yönünden de zengindir. • Resveratrol güçlü antioksidan etkisiyle kalp ve damar işlevlerinin desteklenmesinde, nörodejeneratif ve iltihaplı hastalıkların ve çeşitli kanserlerin önlenmesi ve tedavisinde yardımcı olarak önerilmektedir. • Serbest radikaller, radyasyon, alkol, sigara, besinlerdeki katkı maddeleri, çevre toksinleri, güneş ışığı, egzoz ve baca dumanları, virüsler ve ağır metaller gibi gibi dış kaynaklı etkenlerle ortaya çıkarak hücre yapısına zarar verirler. Bu durum kanser gibi hastalıkların oluşumunda rol oynar. Resveratrol, serbest radikallere karşı koyan sistemleri harekete geçirerek vücudu koruyucu etki sağlar. • Enoant’la ilgili yapılan testlerde, antioksidan etkisinin insan kanının antioksidan etkisinden 3000 kat daha fazla olduğunu göstermiştir. • Hayvan deneyleri, epidemiyolojikal ve invitro çalışmalar resveratrol’ün yüksek konsantrasyonlar da alımının kanser ve kardiovasküler hastalık riskini azalttığını göstermektedir. Resveratrol sadece kanser önleyici olarak değil, ek tedavi olarak da önerilmektedir. Resveratrol hakkında ki son bulgular resveratrolün benzersiz bir hücre yok etme sistemine sahip olduğunu göstermektedir. Tümör baskılayıcı gen p53 olsa da olmasa da kanser hücrelerini öldürdüğü belirtilmektedir. • Amerika’da yapılan bir araştırmada tümör aşılanmış farelere 18 hafta boyunca haftada 2 kez, 1, 5, 10 , 25 mikrogram resveratrol verilmiş ve tümör oluşumunun resveratrol verilmeyen kontrol grubuna göre önemli oranda azaldığı görülmüştür. • Amerika’daki Ohio Lerner Araştırma Enstitüsünce yapılan bir araştırmaya göre, resveratrol, kanser tedavisinde kullanılan “rapamisin” adlı ilaca direnç gösteren kanserli hücrelerle savaşmaktadır. • Resveratrolün antienflamatuar etkisinin olabileceği ve yangısal süreçlerle ilişkili yaşlandırıcı faktörleri baskılayabileceği birçok araştırmada gösterilmiştir. • Çeşitli üniversitelerce yürütülen araştırmalar, resveratrolün, meyve sineklerinde ve solucanlarda yaşam süresini uzattığı ve yağ oranı yüksek diyetlerle beslenen farelerin erken ölmelerini engellediğini göstermiştir. • Araştırmacılar, resveratrolün uzun ömür ile ilişkilendirilen SIRT1 genini canlandırdığını düşünüyorlar. Resveratrol, hücrelerin enerji santralleri olan mitokondriya’daki aktiviteyi artırarak, hücrenin yenilenmesini tetikliyor. • Enoant`ın antioksidan etkisiyle beyin hücrelerini koruduğu Çapa Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümünce yapılan bilimsel araştırmayla tespit edilmiştir. • Wisconsin Üniversitesi’nden Prof. John Folts’un her gün içilen bir bardak üzüm suyunun tromboz ve beyin enfarktüsü riskini azalttığını belirtmektedir. Folts’a göre siyah üzüm suyu, damar tıkanıklığını u oranında yavaşlatıcı etkiye sahiptir. • Buffalo Üniversitesi bilim adamları tarafından yürütülen bir araştırmada 20 gönüllüye 6 hafta boyunca 40 miligram resveratrol verilmiş ve süre sonunda yapılan testlerde diyabet, felç ve kalp hastalığı riskinin önemli ölçüde azaldığı tespit edilmiştir. • Enoant, alkol içermemesi sebebiyle, hastaların ve yaşlıların da kullanabileceği bir üründür. Bu ürün kanser hastalarına çok iyi gelmekte ve doktorlarda bunu onaylamakta bu tür hastalığı olanlara destekleyici özellikte. araştırıp doktorlarıyla da görüştükten sonra ne şekil ve hangi dönem kullanmaları gerekiyorsa kullanabilirler. BİİLGİ; Siyah üzüm ekstraktı.Ürün Bileşimi:Siyah üzüm ekstratı, distile su, sitrik asit.Enoant siyah üzüm ekstraktı, Cabernet Sauvignon cinsi siyah üzümlerin kabuğu ve çekirdeğinden elde edilen bir gıda takviyesidir.Antioksidan özelliği olan üzüm polifenolleri içerir.Tavsiye edilen günlük kullanım dozu, kullanacak kişinin her 1 kilo ağırlığı için 0.25-0.5ml olmalıdır. Günlük doz öğünlere göre eşit olarak bölünerek, 1/5 veya 1/10 oranında suyla karıştırılarak alınmalıdır. Bir tatlı kaşığı 2.5 ila 3.5ml Enoant içerebilir. Bir şişe Enoant (0.25 litre) 10-15 günlük kullanım için yeterli olacaktır.Enoant Üzüme veya üzüm bazlı maddelere alerjisi olan veya kullanmaya tahammül edemeyen kişilerin Enoant’ı kullanılması sakıncalıdır.